Bazı İnsanlar Ölmez

image

Gece saat 03:00 civarı telefon çalıyor. “Eyvah babam!” dedim, daha önceki tecrübelerime dayanarak. Herhalde aynı sahneyi üç -beş kere daha yaşamıştık. Babam fenalaşır, bizi arar eşim onu hastaneye yetiştirir. Ertesi gün yoğun bakıma alırlar bazen bir bazende birkaç gün sonra eve gelir. Ama bu sefer telefonun çalışı bile farklıydı sanki. Bu sefer ki onu uykusunda yakaladı. Bilen bilir, 💕 krizi uykuda gelirse götürürmüş. Babamı da götürdü zaten.

Evine gittiğimde yatağında yatıyordu. Lafa bakar mısınız? Yok oturup kahve içecekti. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme. Yok yok bana öyle geldi herhalde. Adam neden gülümsesin ki. O ölmek istemezdi. Her zaman bir sürü hayali vardı. En son hatırladığım ceviz yetiştirmekti yanılmıyorsam. Cevizleri yetiştirip torunlarına yedirecekti. Neyse babacığım üzülme. Can cevizi hiç sevemedi zaten.
Hayatımda ilk defa ölmüş birini görüyorum ve yine hayatımda ilk defa değer verdiğim çok sevdiğim birini kaybediyorum. Sarıldım ona mis gibi beyaz sabun kokuyor. Benim babam hep beyaz sabun kokardı. Öyle aman aman temiz titiz bir adamda değildi üstelik. Hayatımda hiç kimseyi bu kadar çok koklayıp, öptüğümü hatırlamıyorum. Hep bu son olacak diye korkarak… Onu alıp götürdükleri ana kadar odasına girip girip hep öptüm beyaz sabun kokulu babamı. Tek pişmanlığım fotoğrafını çekmemiş olmam. Aslında aklıma geldi ama biri görür diye korktum. İnsanlar ne düşünür diye. Sanki hayatımda insanların ne düşüneceğini umursarmışım gibi. Umursayacağım tuttu. Evet babamla ilgili tek pişmanlığım onun son uykusundaki halini belgeleyememiş olmak.
Neyse görevlerimizi yerine getirdik ve onu yeni hayatına yolcu ettik. Gitmesi gerekiyordu ve gitti…

Birbirimizin aklından geçenleri okuyabilirdik. Hayata ve olaylara bakışımız aynıydı çoğu zaman ve çok sohbet ederdik. Herkesle
herşeyle ilgili… Evet benim babam; hem babam, hem arkadaşım, hem psikoloğum, hem sırdaşımdı… O ölmeden, biri bana ölme ihtimalinden bahsetseydi, neler hissederdim tahmin bile edemiyorum. Herhalde korkunç bir acı ve koskocaman bir boşluk.

Ama şimdi gerçekle karşılaştığımda hiçbir duygu tahmin ettiğim kadar yakıcı ve yoğun değil. Çok üzüldüm tabi ki. Ağladım günlerce ama fark ettim ki bazen ağlarken gülümsüyorum kendi kendime. Yaptıklarımız aklıma geliyor. Konuştuklarımız… Ne çok ve ne güzel anılarımız varmış meğer.

Ve zamanla anladım ki; ben babamı kaybetmedim. O sadece şekil olarak benim yanımda değil. Sevgisiyle, ilgisiyle, gücüyle sapasağlam arkamda. O kadar çok şey paylaşmışız, o kadar çok sohbet etmişiz ki; tüm konuşmalarımız aklımda. Yargılamamışız birbirimizi sevmişiz, incitmeden. Hala bazen sabah kahvemi onunla içerim. Ölüm tarihini bilmem mesela. Gerekirse birilerine soruyorum. Sonra hemen unutuyorum. Önceleri acaba dedim ben bu durumu kabullenmek mi istemiyorum? Eminim birazcık psikolojiyle ilgilenen herkes böyle düşünür. Ama sonra anladım; bu adam öyle bir sevgi vermiş ki bana, hiç bitmeyen. Gücünü öyle bir hissettirmiş ki, nefes aldığım sürece korunacağımı biliyorum. Her düştüğümde ” kalk” diyen sesini duyabiliyorsam, bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi?

Yıllarca muhteşem bir baba kız ilişkisi yaşamışım varsın biraz erken gitmiş olsun. Hem de uykusunda, en çok istediği şekilde. Hasta olmadan, acı çekmeden, kimseye muhtaç olmadan hastanelerde sürünmeden…

Uzun lafın kısası; bazı insanlar hiç ölmez, siz istemedikçe! Sevgi baki kalır. Kayıplarımız olacak elbet. Ama bazen ölüm bile kayıp olmayabilir. Hem zaten kimse kimseye sahip olamaz ki. Bu dünyada sahip olabileceğimiz tek şey sevgidir. Sevgide ölü ya da diri olmakla ilgilenmez. Layık olun yeter.

Bazı İnsanlar Ölmez” için 11 yorum

  1. Emegine saglık ,cok cok haklısın .insanlar sekil olarak yanında yoktur.ama sevgileri ve anıları bakiii kalır.mekanı cennet olsun,ısıklariçine uyusun.

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın